ABD Başkanının Açıklamaları ve Küresel Piyasalarda Yarattığı Fırtına
Geçtiğimiz günlerde ABD Başkanı Donald Trump’ın yaptığı sert açıklamalar, yalnızca küresel finans piyasalarında değil, aynı zamanda Bitcoin ve diğer kripto para yatırımcıları arasında da ciddi bir dalgalanma ve endişe ortamı yarattı. Yüzde 10’luk genel ithalat vergisi uygulaması ve Çin, Vietnam, Japonya ile Avrupa Birliği gibi önemli ekonomik bölgeleri hedef alan yüksek oranlı gümrük tarifeleri, risk iştahını azaltarak piyasalarda belirsizlikleri artırdı. Tarihsel açıdan bakıldığında, benzer politikaların 1930’larda Amerika’yı derin bir ekonomik krize sürüklediği bilinirken, günümüzde yaşanan gelişmelerin bu döneme benzer riskleri akıllara getirdiği gözlemleniyor.
1930’larda Uygulanan Hata Tekrar mı Ediliyor?
1930 yılında çıkarılan ve büyük tartışma yaratan Smoot-Hawley Yasası, Amerikan sanayisini koruma amacıyla uygulamaya konmuştu. Ancak, bu adım karşılıklı misillemeleri tetikleyerek küresel ticaretin adeta durmasına sebep oldu. Sonuç olarak, Büyük Buhran’ın daha derinleşmesine neden olan bu yanlış politikalar, tarih boyunca ekonomi politikalarının dikkatli yürütülmesi gerektiğini gösterdi. Günümüzde ise, Trump’ın 2025’te açıkladığı yeni tarifeler ve korumacı politikalar, bu hatanın tekrar edilip edilmediği konusunda yatırımcıların ve ekonomistlerin dikkatlerini çekiyor. Bu gelişmeler, küresel ticaret zincirlerinin olumsuz etkilenmesine ve finansal piyasalarda ciddi kayıplara neden olma potansiyeline sahip. Özellikle Nasdaq ve S&P 500 vadeli işlem sözleşmelerinde yaşanan sert kayıplar, piyasalardaki tedirginlik seviyesini gözler önüne seriyor. Altın ve Japon Yeni gibi güvenli limanlar yükselişe geçerken, genel piyasa atmosferi “korunma ve temkin” moduna geçiyor. Ekonomistler, bu sürecin küresel büyüme hızını yavaşlatabileceği ve hatta resesyon riskini artırabileceği konusunda uyarıyorlar.
Bitcoin ve Dijital Varlıkların Güncel Konumu
İlk yıllarında ekonomik krizlere karşı “bağımsız ve alternatif” bir değer saklama aracı olarak görülen Bitcoin, zamanla ABD’nin teknoloji ve finans piyasalarına entegre olmaya başladı. Ancak, son yıllarda artan korelasyon ve bağlantılar, BTC’nin artık sadece ekonomik belirsizlik zamanlarında güvenli liman olma özelliğini kaybettiğine işaret ediyor. Yatırımcılar, Bitcoin’in artık NASDAQ gibi büyük teknoloji endeksleriyle yüksek seviyelerde ilişkili olduğunu fark ediyorlar. Bu durum, Bitcoin’in geleneksel riskten kaçış aracı olmaktan çıkıp, yeni risklerin kendisi haline gelmesine neden oluyor.
Teknik analizlere göre, Bitcoin fiyatı şu anda yaklaşık 77.760 dolar seviyesinde önemli bir destek noktasında bulunuyor. Bu seviye, haftalık grafikteki 50 haftalık EMA ile örtüşüyor ve fiyatın buradan aşağı kırılması halinde, 200 haftalık EMA seviyesine, yani yaklaşık 49.910 dolar seviyesine doğru bir geri çekilme ihtimali güç kazanabilir. Bu teknik detaylar, yatırımcıların psikolojik ve stratejik kararlarını şekillendiren önemli göstergeler olarak öne çıkıyor. Aynı zamanda, Trump’ın gümrük politikalarının ve küresel ekonomik gelişmelerin, kripto piyasalarını da doğrudan etkilediği göz önüne alındığında, yatırımcıların piyasa hareketlerine dikkatle kulak vermesi gerekiyor. Bu ortamda, sadece fiyat hareketleri değil, aynı zamanda küresel ekonomik gelişmeler ve politikalar da yakından takip edilmelidir.
