Altın Fiyatlarının Son Durumu ve Teknik Analiz
Altın fiyatları, üst üste üçüncü haftayı kırmızı renkli kapanışlarla tamamladı. Haftanın başında 1.760 dolar seviyelerine ulaşan değerler, çeşitli makroekonomik gelişmeler ve piyasa dinamikleri nedeniyle aşağı yönlü baskıya maruz kaldı. Yatırımcıların dikkatini çeken en önemli gelişmelerden biri, ABD Hazine tahvil getirilerinde yaşanan hızlı artış ve büyük hisse senedi endekslerindeki zayıflama oldu. Bu gelişmeler, doların güçlenmesine katkıda bulundu ve altının ons fiyatını yukarı yönlü hareketlerin önüne geçirdi.
Hafta ortasında, altın fiyatları 1.700 dolar seviyesinin altına inerek, Haziran ayından bu yana ilk kez bu seviyeleri test etti. Haftanın sonuna doğru, fiyatlar küçük bir toparlanma gösterse de, toplamda yaklaşık %2 oranında değer kaybetti ve üçüncü hafta da negatif bölgede kapandı. Popüler analist Eren Sengezer’e göre, altın fiyatlarının 1.760 dolar seviyesini aşamaması durumunda, piyasada kırılganlık devam edecek ve daha fazla satış baskısı görülebilir. Ayrıca, analist tarafından vurgulanan güçlü destek noktası 1.680 dolar seviyesinde bulunuyor.
Geçtiğimiz Haftada Neler Oldu?
Pazartesi günü açıklanan makroekonomik veriler, ABD imalat sektöründe büyümenin sürdüğüne işaret etti. ISH İmalat PMI endeksi, üç yılın en yüksek seviyesi olan 60,8’e yükselerek ekonomik aktivitenin güçlü olduğunu gösterdi. Çarşamba günü ise, ADP tarafından açıklanan özel sektör istihdam değişimi verisi, Şubat ayında 117.000 artış ile piyasa beklentisi olan 177.000’in oldukça altında kaldı. Aynı gün, ISM Hizmetler PMI ise 55,3 seviyesine geriledi ve piyasa beklentisi olan 58,7’nin altında kaldı.
Önemli bir gelişme ise, Perşembe günü FED Başkanı Jerome Powell’ın yaptığı açıklamalardı. Powell, piyasalarda oluşan belirsizlik ve tahvil piyasasındaki hareketlilik karşısında temkinli duruşunu korudu ve faiz oranlarının gelecekteki seyrine ilişkin net bir sinyal vermekten kaçındı. Yatırımcılar, Powell’ın açıklamaları öncesinde ve sonrasında piyasalarda temkinli hareket etti.
Makroekonomik Verilerin Altın Piyasasına Etkisi
Yatırımcılar, Powell’ın açıklamalarından önce ve sonra, makroekonomik verilerin altın fiyatları üzerindeki etkisini yakından takip etti. Powell, faiz politikaları ve enflasyonla mücadele konusundaki kararlılığını yineleyerek, “Mali koşulların genel anlamda sıkılaşmaya devam ettiğine inanıyoruz” ifadesini kullandı. Bu açıklama, 10 yıllık ABD tahvil getirilerinin yükselmesine neden oldu ve bu gösterge, %5 seviyesini aşarak yeni bir zirveye ulaştı. ABD Doları Endeksi ise, son üç ayın en yüksek seviyesine çıkarak küresel dolar gücünü göstermeye devam etti.
Cuma günü ise, ABD Çalışma Bakanlığı tarafından açıklanan veriler, Şubat ayında tarım dışı istihdamın 379.000 artış gösterdiğini ve piyasa beklentisinin oldukça üzerinde olduğunu ortaya koydu. İşgücüne katılım oranı %61,4 seviyesinde sabit kalırken, işsizlik oranı %6,2’ye geriledi. Bu güçlü istihdam verileri, doların değerini korumasına ve altına olan baskının devam etmesine neden oldu.
Gelecek Haftanın Piyasa Takvimi ve Beklentiler
Analistler, önümüzdeki hafta piyasada önemli hareketlilik beklemiyor, ancak bazı kritik makroekonomik göstergelerin altın fiyatlarını yönlendirebileceğine dikkat çekiyor. Çarşamba günü açıklanacak olan, ABD’den gelecek Şubat ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verileri yakından izlenecek. Uzmanlar, çekirdek TÜFE’nin yıllık bazda %1,4 seviyesinde sabit kalmasını öngörüyor. Beklentilerin üzerinde güçlü bir enflasyon verisi, doların güçlenmesine ve altına olan talebin azalmasına neden olabilir.
Perşembe günü ise, Avrupa Merkez Bankası (ECB) faiz oranı kararını açıklayacak. Piyasalarda, ECB’nin faizlerde herhangi bir değişiklik yapmayacağı ve varlık alım programında herhangi bir hız artışına gitmeyeceği öngörülüyor. Ancak, ekonomik görünümde yaşanabilecek olası değişiklikler, euro ve doların değerlerine etki ederek altın fiyatlarını da doğrudan veya dolaylı olarak etkileyebilir.