Altının Günlük Değeri ve Yatırımcıların Tutumu
Salı günü, yatırımcıların küresel merkez bankalarının agresif para politikası duruşlarının devam edeceği beklentisiyle, altın fiyatları haftanın en düşük seviyelerinde seyrederek önemli bir duraklama yaşadı. Uzman analistler, altının bu seviyelerde kalmasının ardından gelecek fiyat hareketlerini yakından izliyor ve yatırımcıların güvenli liman arayışlarını analiz ediyor.
ABD Faiz Politikalarının Altına Etkisi
Seansın başlangıcında, külçe altın fiyatı 1.836,10 dolar seviyesine inerek, 1 Haziran’dan bu yana görülen en düşük seviyeye geriledi. Aynı zamanda, ABD vadeli altın işlemleri ise 1.843,70 dolarda yatay seyrediyor. SPI Asset Management’tan Stephen Innes, yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullanıyor: “ABD tahvil faizlerindeki yükseliş ve yatırımcıların önümüzdeki hafta gerçekleşecek olan ABD tahvil ihalesi öncesinde, altın fiyatlarındaki gerileme devam ediyor. Bu ortamda dolar endeksi de güç kazanıyor.”
Uzmanların 3. Çeyrek Altın Fiyatı Tahminleri
JP Morgan analistleri, üçüncü çeyrek için altın fiyatlarının ortalama 1.800 dolar civarında olmasını bekliyor. Gösterge 10 yıllık ABD Hazine tahvili faizlerinin son dönemde yaklaşık bir ayın en yüksek seviyesine ulaşmasıyla doların güçlenmeye devam ettiği görülüyor. Analistler, risk iştahındaki toparlanma ve faiz artırımlarının sürdürülebilirliği nedeniyle, altının bu seviyelerde seyredeceğine işaret ediyorlar.
ABD Merkez Bankası ve Enflasyon Verilerinin Rolü
Federal Rezerv, Haziran ve Temmuz aylarında yarım puanlık faiz artışlarıyla sıkılaştırma politikalarına devam etmeyi planlıyor. Geçen hafta açıklanan güçlü istihdam raporu ise, merkez bankasının para politikasını daha da sıkılaştırma beklentisini artırdı. Önümüzdeki Cuma günü yayımlanacak olan TÜFE raporu ise, faiz artış hızını belirlemede önemli bir gösterge olacak. Avrupa Merkez Bankası’nın da önümüzdeki hafta yapacağı toplantı, piyasa beklentileri üzerinde etkili olacak. Stephen Innes, konuya ilişkin şu yorumu yapıyor: “Küresel anlamda merkez bankalarının faiz artırımı ortamı, altın fiyatlarını olumsuz etkiliyor. Ancak, ekonomilerin büyüme sonuçları ve enflasyon verileri piyasaların yönünü belirleyecek.”
Yaz Dönemi ve Altın Fiyatları
Yaz aylarına girişle birlikte piyasalar, altın fiyatlarının 1.850 dolar seviyesine yakın hareket edeceğine işaret ediyor. TD Securities stratejistleri, altının bu seviyede kalmaya devam edeceğini ve piyasanın, Fed’in agresif faiz politikalarının etkisiyle dalgalanmalara açık olduğunu belirtiyorlar. Stratejistler, şu değerlendirmeleri yapıyor: “Yaz döneminde, niceliksel sıkılaştırma ve faiz artırımlarının etkisiyle fiyatların 1.850 dolar civarında tutunması bekleniyor. Ancak, piyasalarda ek hareketlilik ve volatilitenin devam etmesi olasıdır.”
Altın ve Enflasyon İlişkisi
GoldForecast.com editörü Gary Wagner ve CPM Group’un genel müdürü Jeff Christian, altının uzun vadeli enflasyon riskine karşı korunma aracı olduğunu vurguluyor. Her iki uzman da, belirli şartlar altında altının, borsa oynaklığına karşı da bir sigorta görevi görebileceğini söylüyorlar. Christian, altının enflasyonu takip eden bir varlık olması gerektiğine dikkat çekerek, kısa vadede riskten korunmada etkili olmadığını belirtiyor: “Enflasyon ile altın fiyatları arasındaki korelasyon sadece %9’dur. Altın, hiper enflasyona karşı mükemmel bir koruma sağlar, ancak düşük tek haneli enflasyon ortamlarında pek bir etkisi yoktur.” Ayrıca, Christian’a göre, hiperenflasyon genellikle aylık %50’nin üzerinde fiyat artışlarıyla tanımlanır. Wagner ise, uzun vadeli enflasyon koruma kabiliyetini vurgulayarak şunları söylüyor: “Altın, enflasyona karşı mükemmel bir hedge’tir ve zaman içinde satın alma gücünü korur. 1910’da bir ons altın ile Plaza’da bir gece konaklayabiliyordunuz, bugün de aynı seviyedeki altın ile aynı lüksü satın alabilirsiniz.”
Güvenli Liman Olarak Altın
Jeff Christian, altını güvenli liman varlığı olarak tanımlıyor ve hisse senetleri ve tahvillerle düşük korelasyon gösterdiğine vurgu yapıyor. Bu özellik sayesinde, piyasalardaki oynaklığa karşı yatırımcıların portföylerini koruyabildiğini belirtiyor. Christian, uzun vadeli perspektifte altının, hisse senetleriyle arasındaki korelasyonun yaklaşık -%4 ile -%5 civarında olduğunu söylüyor. S&P 500 endeksi, %13 değer kaybederken, altın ve gümüş gibi kıymetlerin portföyleri koruma konusunda etkili olduğunu ifade ediyor. Christian ayrıca, şu yorumu yapıyor: “İkinci çeyrekte, altın performansı zayıf olsa da, ilk çeyrekte altın ve gümüş iyi performans gösterdi. Bu, piyasalardaki belirsizlik ve likidite akışlarının, güvenli liman talebini artırdığını gösteriyor.” Wagner ise, genel olarak altın ve hisse senetlerinin zıt yönlerde hareket ettiğini belirtiyor. Ancak, niceliksel genişleme dönemlerinde, her iki varlığın da paralel hareket edebildiğine dikkat çekiyor: “2008 finansal krizinde, piyasaya likidite akışı arttıkça hem hisse senetleri hem de altın yükseliş gösterdi.”
