Piyasaların Rusya-Ukrayna Krizi ve Altın Üzerindeki Etkisi
Son dönemde, piyasalarda Rusya ile Ukrayna arasındaki artan gerilimler ve jeopolitik riskler, altın fiyatlarının güvenli liman olarak tercih edilmesine neden oldu. Bu gelişmeler, yatırımcıların riskten kaçışını tetikleyerek altın talebini artırdı ve fiyatların yükselmesine katkıda bulundu. Analistler, mevcut ortamda altının daha da değer kazanma potansiyeline sahip olduğunu belirtiyor.
MKS PAMP’ın Uzmanlarından Güncel Piyasa Değerlendirmeleri
Kripto ve emtia piyasalarının önde gelen kuruluşlarından MKS PAMP’a göre, yatırımcılar şu sıralar Federal Rezerv’in olası politika hatalarını fiyatlandırmaya çalışıyor. Bu durum, makroekonomik gelişmeler ve jeopolitik riskler ışığında, altın fiyatlarında yeni hareket alanlarının oluşmasına zemin hazırlıyor. İşte uzmanların detaylı değerlendirmeleri:
Fed’in Politika Hataları ve Piyasalara Yansımaları
MKS PAMP’ın kıdemli stratejisti Nicky Shiels, ABD’de enflasyonun 1982’den bu yana en yüksek seviyelere ulaştığını ve Federal Rezerv’in şu anki duruşunun, ekonomiyi soğutmak yerine daha fazla likidite sağlamaya devam ettiğini vurguluyor. Piyasalarda sıklıkla yanlış anlaşılan bir durumun, Fed’in enflasyonu geçici gördüğü ve buna göre politika belirlediği yönünde olduğunu belirten Shiels, şu analizleri yapıyor:
- Piyasa, daralma ve sıkılaştırmanın gecikmesiyle ilgili yanlış beklentilere sahip.
- Enflasyonun yüksek seyrettiği ortamda, Fed’in erken ve agresif faiz artışlarının resesyona yol açabileceği endişeleri artıyor.
- Bu belirsizlikler, piyasaların beklentilerini ve risk algılarını ciddi şekilde etkiliyor.
Altın Fiyatlarının Yükselebileceği Senaryolar
Jeopolitik krizlerin genellikle geçici şoklar yarattığını ve altın fiyatlarını dalgalandırdığını belirten Shiels, özellikle Rusya ile Ukrayna arasındaki mevcut çatışmanın, altın için ek bir güvenli liman talebi oluşturduğunu söylüyor. Ona göre, bu ortamda altın fiyatları, yanlış algılamalar ve piyasa hareketleri nedeniyle daha yüksek seviyelere ulaşabilir. Bu durumu şu şekilde özetliyor:
- Jeopolitik belirsizlikler, altın için yeni alış fırsatları sunabilir.
- Ancak bu durum, piyasalardaki genel risk algılarına bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.
- Yüksek volatilite ve dalgalı piyasa koşulları devam edecek gibi görünüyor.
Kırım’ın İlhakı ve Ukrayna Gerilimi Bağlamında Altın Analizi
MKS PAMP, 2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı ilhakına verdiği tepkiyi, günümüzdeki gelişmelerle karşılaştırıyor ve altın fiyatlarındaki hareketleri inceliyor. Özellikle, savaşın başlangıcında yaşanan fiyat artışlarının, yaklaşık 80 dolarlık ek getirisi olduğu ve mevcut ortamda bu primin daha da yükselme potansiyeli taşıdığı belirtiliyor. Nicky Shiels, bu durumu şu şekilde anlatıyor:
- 2014’teki yükseliş, yaklaşık 140 dolara ulaşmıştı ve o dönemdeki fiyat artış primleri yaklaşık 80 dolar civarındaydı.
- Şu anki hareketlerde, bu primlerin sadece dörtte biri kadar bir artış yaşandı ve piyasalar henüz tam anlamıyla güçlenmiş değil.
- Bu nedenle, altın fiyatlarının önümüzdeki dönemlerde daha yüksek seviyelere ulaşması olasıdır.
Enflasyon ve Güvenli Liman Talebinin Etkisi
Geçen hafta altın fiyatındaki yükselişin büyük bölümünün, artan üretim maliyetleri ve enflasyonist ortam nedeniyle güvenli liman talebinin yükselmesine bağlı olduğu belirtiliyor. Bu durum, jeopolitik risklerle birleştiğinde, altının fiyatını daha da yukarı taşımakta. Stratejist, bu beklentiyi şu şekilde açıklıyor:
- Güçlü fiziksel talep ve hafif pozisyon alışlar, altının direnç seviyelerini aşmasına yardım ediyor.
- Enflasyon beklentilerinin yükselmesi, altın talebinin artmasına neden oluyor.
- Yatırımcılar, belirsizlik ortamında güvenli liman olarak altını tercih etmeye devam ediyor.
Sonuç olarak, mevcut jeopolitik ve makroekonomik gelişmeler, altın fiyatlarının önümüzdeki dönemde daha da yükselmesine imkan tanıyabilir. Yatırımcıların dikkatli ve bilinçli hareket etmeleri, piyasalardaki volatilitenin artacağı bu dönemde büyük önem taşıyor.