Altın Fiyatlarındaki Dalgalanmalar ve Yatırımcı Psikolojisi
1800’lerde altın ons fiyatı yüksek seviyelerde seyrederken, birçok yatırımcı “buradan daha da düşmez” düşüncesiyle hareket ediyordu. Ancak, bu düşünce, ne yazık ki yanıltıcı olabiliyor. Günümüzde, milyonlarca takipçisi olan bazı finansal analizlerin ne kadar güvenilir olduğunu sorgulamak gerekebilir. Altın gibi manipülasyona açık olan emtiaların, fiyat hareketlerini önceden tahmin etmek oldukça güçtür. Temel ve teknik analizler, çoğu zaman hikayeden ibarettir. Örneğin, ons altın fiyatı son iki yılın en düşük seviyeleri olan 1654 dolara kadar geriledi ve ardından hafifçe tepki verdi. Ama önemli olan şu: Bu piyasalarda herkesin gözü dolar ve ons altın fiyatında olduğu için, doların hareketleriyle altın fiyatı doğrudan bağlantılıdır.
Pandemi döneminde ve ekonomik kriz zamanlarında, altın fiyatları genellikle dolar ve enflasyon beklentilerine göre şekillenir. Pandeminin başlangıcında altın fiyatı 280 liradan işlem görürken, doların 5 lira seviyesinden 18’in üzerine çıkmasıyla, gram altın da yükseldi. Ancak, burada asıl belirleyici faktör doların değeri olmuştur. Çünkü altın yatırımcılarının temel beklentisi, belirsizlik ve enflasyon ortamında koruma sağlamaktır. Belirsizlikler arttıkça altın talebi artar, ancak bu, her zaman fiyatların yükselmesi anlamına gelmez. Dünya ekonomisinde yaşanan gelişmeler, savaşlar, enerji krizleri ve Çin’deki emlak ve borç krizleri, altın fiyatlarını artması için uygun ortamlar yaratmış olsa da, maalesef bu ortamlar henüz oluşmamış durumda. Bu nedenle, altın ons fiyatı 2000 dolar seviyesini görürken, piyasa birdenbire şaşırdı ve fiyatlar sertçe geriledi. Bu da gösteriyor ki, piyasalarda panik ve belirsizlik hâkim olduğunda, yatırımcılar hayal kırıklığı yaşar.
Altında Hedefler ve Uzun Vadeli Perspektif
Gelecekte altın fiyatlarının nerelere ulaşabileceği konusunda çeşitli raporlar ve analizler bulunuyor. Fitch’in 2022 ve 2023 yılı beklentileri, altın fiyatının 1800 dolar/ons ve 1600 dolar/ons seviyelerinde olacağını öngörüyor. Ancak, piyasalarda her zaman bir risk ve belirsizlik söz konusu. Düşen bıçak, her zaman tutulmaz ve inatla direnmek, zararları büyütebilir. Geçtiğimiz Haziran ayında Dünya Altın Konseyi’nin yaptığı araştırmalar, önümüzdeki 12 ayda altın fiyatlarının 3000 dolara kadar çıkabileceğine işaret ediyordu. Bu durum, piyasa oyuncularının ve yatırımcıların dikkatini çekmişti. Fakat şu anki ortamda, konseyin bu pozisyondan vazgeçip, kendini yeniden gözden geçirmesi gerekebilir. Çünkü piyasalarda yeni bir yön tayini ve strateji şarttır.
Altının Gücü ve Kimler Kontrol Ediyor?
Genellikle, altını güvenli liman olarak gören yaygın inanç yanlıştır. Altın fiyatları sürekli yükselir, çöker ve tekrar yükselir; bu, spekülatif bir varlık olmasından kaynaklanır. Üstelik, bu döngüde kazananlar belli başlı büyük oyunculardır. Özellikle, Amerikan yatırım bankası JP Morgan gibi büyük finans kurumları, altın piyasasında adeta söz sahibidir. Bu kurumların raporlarına göre, 2022’nin son çeyreğinde altın fiyatlarının 1520 dolara kadar gerileyebileceği öngörülmüştür. Peki neden? Çünkü ABD’de enflasyon ve istihdam verileri, ekonomik göstergeler ve FED’in izleyeceği politika, ons altın fiyatını yakından etkiler. Enflasyon beklentileri yükseldikçe, faiz oranları artar ve bu da altın gibi değerli metallerin cazibesini azaltır.
Altın Fiyatlarını Kimler ve Nasıl Fiyatlıyor?
Altın piyasasında fiyatlar, büyük ölçüde büyük oyuncular ve finansal kurumlar tarafından belirlenir. Fiziki olarak sınırlı olan altın, piyasada oldukça bol miktarda kağıt ve türev araçlar aracılığıyla kontrol edilir. Bir kontrat, fiziksel altını temsil etse de, piyasada binlerce kontrat dolaşır ve toplamda devasa bir likiditeye ulaşır. Bu da, gerçek arz-talep dengesi yerine, piyasa oyuncularının manipülasyonlarına açık hale getirir. Fiyatları kontrol etmek isteyen büyük kurumlar, opsiyonlar, forwardlar, futurelar ve swaplar gibi finansal enstrümanlar aracılığıyla piyasayı yönlendirir. Ayrıca, büyük bankaların altın tedarikçisi programları, fiziksel altını büyük ölçüde kontrol altında tutar ve piyasayı şekillendirir. Bu nedenle, piyasada gerçek anlamda bir arz ve talep dengesi değil, büyük oyuncuların stratejileri ve manipülasyonları söz konusudur.
Geleceğe Dair Umutlar ve Altının Rolü
Gelecekte, enflasyonun devam ettiği ve ekonomik belirsizliklerin sürdüğü ortamda, altın fiyatlarının tekrar yükselişe geçebileceği öngörülüyor. Bir gün, büyük finans kurumları, “Enflasyon karşısında altın eridi, hadi yükseltelim” diyerek, altın fiyatlarını 3000 dolara kadar çıkarabilirler. Bu tamamen onların kararlarına ve ekonomik ortamın durumuna bağlıdır. Ancak, şu anki piyasa koşulları ve ekonomik göstergeler, altının heyecan verici hikayesinin artık eski kadar ilgi çekici olmadığını gösteriyor. Piyasa oyuncuları hikaye satın alır ve bu hikayeler, genellikle kısa vadeli hareketler ve spekülatif kazançlar sağlar. 2023 yılı da bu trendi sürdürecek gibi görünüyor. Ancak, her zaman bilinçli ve temkinli olmakta fayda vardır. Altın, her zaman altındır; önemli olan, onun ne zaman ve nasıl hareket edeceğini doğru okumaktır. Bir gün, altın tekrar değerlenebilir, belki de yeni bir yükseliş dalgası başlar. O zamana kadar, piyasaları ve ekonomiyi dikkatle takip etmek gerekir. Son olarak, altın sahiplerini kırmış olabilirim, ama bu yazıyla onların kalbinde ve gücünde bir kırık olmadığını, aksine, dayanışma ve güç ile yanlarında olmayı diliyorum.