Altın Piyasasında Son Durum ve Analist Yaklaşımları
Ekonomik analiz uzmanı James Hyerczyk’e göre, altın fiyatlarındaki bir sonraki büyük yükseliş veya ani kırılma, Fed’in parasal genişleme programına başlayıp başlamamasıyla değil, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) alacağı kararlarla yakından ilişkilidir. Geçtiğimiz hafta vadeli işlem piyasalarında altın fiyatları genel anlamda yükseliş eğilimi gösterdi, ancak bu hareketler çoğu zaman yeni alım fırsatı değil, açığa satış ve pozisyonların kapanmasına dayalı temkinli ve dalgalı bir piyasa ortamını yansıttı. Hyerczyk, bu durumun, piyasadaki güç gösterisinin gerçek anlamda alım yapma isteğiyle değil, mevcut satış baskısının ve kâr realizasyonlarının etkisiyle gerçekleştiğine dikkat çekiyor. Ayrıca, altın piyasasında yaşanan son gelişmelerin, piyasa katılımcılarının daha proaktif değil, reaktif davranışlar sergilemesine neden olduğunu belirtiyor. Bu nedenle, altın yatırımcılarının dikkatli ve dikkatli hareket etmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Kriptokoin.com olarak, altın piyasasındaki güncel gelişmeleri ve analistlerin görüşlerini detaylandırmaya devam ediyoruz.
İstihdam Raporu ve Altın Fiyatlarına Etkisi
“İstihdam verileri düşük gelmesine rağmen, işsizlik oranının düşmesi yeni alıcıların piyasaya girişini engelliyor” şeklinde özetlenebilecek son hafta, Aralık vadeli altın sözleşmelerinin %0.78 artışla, yani 14.20 dolar yükselişle 1.833,70 dolara ulaşmasıyla dikkat çekti. Haftanın sonunda piyasalar, ABD Tarım Dışı İstihdam (NFP) raporunun beklentilerin altında kalmasıyla büyük bir ilgiyle takip edildi. James Hyerczyk, diğer analistlerin aksine, bu rapora farklı bir perspektiften yaklaşıyor ve diyor ki: “Burada önemli olan, raporun kendisinin ‘beklenenden daha zayıf’ olduğu yönünde değil, esas olarak işsizlik oranındaki düşüş ve ortalama saatlik kazançlardaki artışın piyasa üzerinde etkili olmasıdır. Bu gelişmeler, altına olan talebi artıracak yeni alıcılar yerine, piyasalarda mevcut pozisyonları kapatan ve temkinli davranan yatırımcıların hareketlerine neden oldu. İşsizlik oranının %5,2’ye gerilemesi ve saatlik kazançların %0,6 oranında artması, piyasada yeni alım isteğinin önüne geçiyor ve fiyatların kısa vadeli yükselişini sınırlıyor.”
Fed ve Diğer Merkez Bankalarının Faiz Politikaları
“Fed, faiz artırımı konusunda diğer merkez bankalarını takip edecek mi?” sorusu kritik hale geliyor. Fed Başkanı Jerome Powell, istihdamdaki artışın devam etmesi halinde, tapering (parasal genişlemenin azaltılması) sürecinin bu yıl başlamasının mümkün olacağını, ancak bu konuda acele edilmemesi gerektiğini belirtiyor. Ağustos ayı itibarıyla, ABD’de istihdam artışı beklentilerin altında gerçekleşti, ancak bu durum Fed’in planlarını etkileyecek kadar ciddi değil. Analistlere göre, bu veriler, Eylül ayındaki FOMC toplantısında tapering duyurusunun yapılmasını engellemiyor; ancak, Kasım veya Aralık aylarındaki toplantıların bu karar için uygun zamanlar olabileceğini öngörüyorlar. Bu arada, Kanada Merkez Bankası (BOC) faiz oranlarını artırdı ve Yeni Zelanda Rezerv Bankası’nın (RBNZ) 6 Ekim’de oranları yükseltmesi bekleniyor. Ayrıca, Avustralya Rezerv Bankası (RBA) tahvil alımlarını azaltmaya başladı ve Avrupa Merkez Bankası (ECB), Perşembe günü yapacağı toplantıda, gelecekteki para politikası adımlarına ilişkin ipuçları verebilir. Hyerczyk, bu gelişmeler ışığında şu çıkarımı yapıyor: “Federal Rezerv’in, ekonomik ve finansal piyasalardaki belirsizlikler içinde, hareketlenmekten kaçınmayacağını düşünüyorum. Bu nedenle, eninde sonunda faiz artırımı veya parasal sıkılaştırma adımlarını atacaklar. Altın fiyatlarını yukarı yönlü hareketler engelleyen temel unsurun da bu olduğu kanısındayım. Kısa vadede yukarı potansiyel bulunuyor, fakat bu hareket, muhtemelen yeni satış fırsatlarının doğmasına neden olacak.”
Altın Fiyatlarının Haftalık Görünümü ve Gelecek Tahminleri
“Bazı altın boğaları, piyasa çöküşünün altın fiyatlarını sert şekilde yükselteceğine inanıyor.” Ancak, Hyerczyk, bu görüşün sadece Fed’in piyasayı nakit ile doldurma, faizleri düşürme ve dolar endeksini aşağı çekme kararı alması durumunda gerçekleşebileceğini söylüyor. Ayrıca, küresel ekonominin zayıfladığına olan inanç arttıkça, yatırımcıların güvenli liman olarak altın yerine ABD Doları ve Japon Yeni’ne yönelme olasılığını da hatırlatıyor. Hyerczyk’un değerlendirmeleri şu noktaları içeriyor:
- “Borsa çöktüğünde, otomatik olarak altının yükselmesini beklemek gerçekçi değil; asıl belirleyici olan, ABD Doları’nın hareketidir.”
- “Altın, yüksek fiyatlı bir güvenli liman varlığıdır ve küresel ekonomik belirsizlikler arttıkça, talebi yükselir.”
- “Yatırımcılar, küresel ekonomik zayıflığın etkisini daha fazla hissettikçe, varlıklarını dolar ve yen gibi güvenli limanlara yönlendirebilirler.”
James Hyerczyk, özellikle Euro’nun, ABD Dolar Endeksi’nin yaklaşık %57’sini oluşturduğunu hatırlatarak, şu tavsiyelerde bulunuyor: “Bu hafta, özellikle de ECB’nin politika kararını açıklayacağı Perşembe günü, Euro’ya dikkat edilmelidir. Güçlü bir Euro, ABD Dolar Endeksi’ni düşürerek altın fiyatlarını yukarı çekebilir. Sonuç olarak, önümüzdeki altın rallisinin veya kırılmasının temel belirleyicisi, Fed’in değil, Avrupa Merkez Bankası’nın alacağı kararlar olabilir.”