Belirsizlik İçinde Güvenli Limana Yönelik Akımlar
Yatırımcılar, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik yoğun ve endişe verici saldırılarının devam ettiği ortamda, hafta sonu boyunca piyasalarda yeniden konumlandırma hareketleri gözlemleniyor. Bu süreçte, özellikle altın gibi güvenli liman varlıklarına olan talep hızla artarken, piyasa analistleri ve uzmanların değerlendirmeleri büyük önem kazanıyor.
Edward Moya’dan Güvenli Liman Altını Parlatacak Tahminler
Ünlü piyasa analisti Edward Moya, Cuma günü yaşanan gelişmelerle birlikte altının 35 doların üzerinde değer kazandığını belirtiyor. Rus ordularının Avrupa’nın en büyük nükleer santralini kontrol altına alması, piyasada ciddi endişeleri beraberinde getirirken, Moya şu açıklamayı yapıyor: “Maalesef, Ukrayna’daki çatışmanın yakın zamanda yatışacağını gösteren herhangi bir belirti yok. Bu ortamda, küresel ekonomik büyüme endişeleri ve enflasyonist baskılar ön plana çıkıyor. Bu da, altın gibi güvenli limanlara olan talebi artırarak, altının fiyatını yükseltmeye devam ettirecek.”
Altın 2000 Dolar Seviyesine Yönelik Analizler ve Temel Etkenler
Moya, altının 2000 dolar seviyesine ulaşmasının temelinde, petrol, paladyum, nikel, buğday ve mısır gibi diğer emtialardaki fiyat artışlarının da etkili olduğunu vurguluyor. “Makro ekonomik tablo, emtia fiyatlarındaki yükselişle birlikte, enflasyon üzerinde kalıcı etkiler yaratıyor. Bu durumda, merkez bankalarının faizleri daha agresif artırması gerekebilir. Ancak, bu durum altın fiyatları açısından olumsuz anlamına gelmiyor” diyerek sözlerine devam ediyor. Ayrıca, Fed’in savaşın etkilerini değerlendirirken, hızlı faiz artışlarına direncini sürdürmesine rağmen, yıl içinde yarım puanlık artış ihtimalini göz ardı etmemek gerektiğine dikkat çekiyor.
Kevin Grady’den Enerji Fiyatlarının Enflasyona Etkisi ve Piyasa Tavsiyeleri
Piyasanın önümüzdeki hafta takip edeceği en kritik gösterge, Perşembe günü açıklanacak olan ABD Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) olacak. Phoenix Futures and Options LLC’nin başkanı Kevin Grady, yaptığı değerlendirmede şunları söylüyor: “Özellikle petrol fiyatlarının hızla yükselerek, 150 dolara ulaşması olası. Bu durumda enflasyon oranları %8’in üzerine çıkarken, eski ölçütlerle bakıldığında, yıllık enflasyon oranı %12-15 arasında seyredebilir.”
Grady, piyasa katılımcılarına bu hafta sonunun belirsizliğine karşı, pozisyonlarını dikkatli almalarını öneriyor ve şu ifadeleri kullanıyor: “Hafta sonunda ne olacağını kestirmek zor. Yatırımcılar, nükleer reaktör ve Ukrayna’daki çatışmalar nedeniyle gergin bir ortamda, altın pozisyonlarını uzun tutarken, stoklarını kısa ve ham petrolü ise uzun tutarak riskleri dağıtıyorlar.”
Gelecek Haftanın Kritik Seviyeleri ve Makro Veriler
Kevin Grady, altın fiyatlarındaki kısa vadeli direnç seviyesinin 1.980 dolar, destek seviyesinin ise 1.882 dolar olduğunu belirtiyor. Şu anda Nisan ayına ait Comex altın vadeli işlem sözleşmeleri, %1,82 artışla 1.971,20 dolar seviyesinde işlem görüyor. Moya ise, 1.980 dolar seviyesinin kısa vadeli direnç noktası olduğunu ve altının her yöne yaklaşık 50 dolar hareket edebileceğine işaret ediyor. Ayrıca, bu seviyeye ulaşıldığında altının 2.000 dolar seviyesine sabitlenmesinin olası olduğunu söylüyor. Analist, şu öngörülerde bulunuyor: “Tüm katalizörler burada. 2.000 doları kırdığımızda, 2.050-70 dolar aralığı, altının güçlü direnç noktası haline gelir. Diğer emtialara kıyasla, altın halen yüksek ivme yakaladı. Perşembe günü, Şubat ayı TÜFE ve ABD işsizlik başvuruları verileri yakından takip edilecek. Avrupa Merkez Bankası’nın faiz kararı da aynı gün açıklanacak. Artan stagflasyon riski, ECB’nin para politikasını sıkılaştırma kararını karmaşıklaştırıyor ve yüksek enflasyonun nasıl yönetileceği konusunda belirsizlikleri artırıyor.”