Altın Fiyatlarında Mayıs Ayından Beri En Yüksek Kayıp Yaşandı
Altın piyasası, Mayıs ayından itibaren yaklaşık %4’lük bir değer kaybıyla en büyük düşüşlerini yaşadı. Bu durum, sarı metalin yatırımcılar nezdinde tekrar zayıf bir performans sergilemesine neden oldu ve hafta sonunda piyasaya negatif bir başlangıç yapmasına yol açtı. Analistler, piyasa hareketlerini detaylı şekilde analiz ederek çeşitli tahminlerde bulunuyorlar.
Altın Fiyatlarının Karşılaştığı Önemli Zorluklar
Yatırımcılar arasında, bu satış dalgasının kısa vadede piyasadaki bazı uzun pozisyonları sarsarak, piyasada hâlâ beklenmedik bir toparlanma olabileceğine dair umutlar oluştu. Birçok analist, bu düşüşün daha büyük bir fiyat hareketinin başlangıcı olabileceğine inanıyor. Ancak, altının karşılaştığı en büyük engel, Federal Rezerv’in agresif faiz artış politikalarını sürdürmesi ve bu politikanın piyasalardaki etkileridir.
ABD NFP Verileri ve Ekonomik Görünüm
ABD’de açıklanan Tarım Dışı İstihdam verileri beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Piyasalarda, Federal Rezerv’in bu ay sonunda faizleri 75 baz puan daha artıracağına dair beklentiler artarken, dolar endeksi 20 yılın zirvesine çıktı ve tahvil getirileri %3 seviyesini aştı. Haziran ayı itibarıyla ABD ekonomisi 372.000 yeni iş imkanı sağladı ve bu veriler, resesyon endişelerini hafifletti.
FOMC Toplantı Tutanakları ve Para Politikası
Ancak, piyasalarda tamamen rahatlama sağlanmadı. Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) tutanakları, enflasyonla mücadelede kararlı bir duruşun sürdürüleceğine işaret ediyor. Katılımcılar, piyasalardaki güven kaybı riskine dikkat çekerek, yüksek enflasyonun kalıcı hale gelmesini önlemek için iletişim stratejilerinin ve politika sıkılaştırmanın önemine vurgu yaptı.
Fiziki Altın Piyasasında Arz ve Talepte Dengesizlikler
Fiziki altın piyasasını olumsuz etkileyen diğer önemli konu, vadeli işlem piyasasında gözlemlenen düşük hareketlilik ve artan rehavet. ABD Darphanesi’nin verileri, Haziran ayındaki altın satışlarının geçen yılın aynı dönemine göre %76 azalarak sadece 44.000 ons seviyesinde kaldığını gösteriyor. Bu yüksek primlerle desteklenen arz-talep dengesizliği, piyasalardaki arzın yetersizliği ve fiyatların yükselmesine neden oluyor. Analistler, düşük fiyat seviyelerinin piyasayı dengeleyebileceğine inanıyorlar.
Petrol Fiyatlarındaki Düşüş ve Altına Etkisi
Son olarak, petrol fiyatlarındaki düşüş hareketleri yatırımcıların dikkatini çekiyor. Petrol, varil başına 100 dolar seviyesinin altına inerek, kısa vadede ciddi bir kayıp yaşadı. Hafifçe toparlanan petrol fiyatları, eğer ekonomik durgunluk belirtileri devam ederse, mevcut seviyelerde kalmakta zorlanabilir. Kıdemli teknik analist Jim Wyckoff, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Durgunluk endişeleri nedeniyle petrol fiyatları aşağı yönlü hareket ediyor ve bu trend, petrol fiyatları istikrar kazanana kadar devam edecek. Bu durumda, altın fiyatları da petrolü takip ederek aynı yönü izleyebilir” dedi. Ayrıca, yüksek enflasyon dönemlerinin genellikle altında destekleyici olması beklenirken, şu anki ekonomik endişeler ve düşük talep ortamı, bu beklentiyi zayıflatıyor.
