Altın Fiyatları 1.800 Doların Üzerinde Takılıyor
Altın fiyatları, yaklaşık olarak 1.800 dolar seviyesine tekrar ulaşmasına rağmen, bu seviyede kalıcı olmayı başaramadı ve haftayı bu seviyenin altında tamamladı. Uzun süredir devam eden bu direnç noktası, piyasalarda dikkatle izleniyor. Görünüşe göre, enflasyon korkuları ve artan ekonomik belirsizlikler, altın fiyatlarında dalgalanmalara neden oluyor. Özellikle yükselen enflasyon endişeleri, altının güvenli liman olarak değer kazanmasını engelliyor.
Enflasyonun hızla yükselmesi, merkez bankalarını daha agresif para politikaları uygulamaya zorlar hale geldi. Bu durum, altın piyasasını iki uçlu bir kılıç gibi etkiliyor; bir yanda enflasyon baskısı altını desteklerken, diğer yanda faiz artışları fiyatları aşağı çekme eğilimini artırıyor. Kriptokoin.com olarak, bu karmaşık ortamda altın piyasasını yakından takip eden uzmanların görüşlerine başvuruyoruz.
Merkez Bankalarının Enflasyon Endişeleri
Federal Rezerv’in önümüzdeki hafta yapacağı toplantı, piyasaların odak noktası olmaya devam ediyor. Özellikle, aylık tahvil alımlarını azaltma kararı ve faiz oranlarını artırma beklentileri, altın fiyatlarını doğrudan etkiliyor. Ayrıca, diğer büyük merkez bankaları da enflasyonla mücadele kapsamında çeşitli adımlar atıyor.
Örneğin, Bank of Canada (BoC), tahvil alım programlarını tamamen durdurduğunu açıkladı ve gelecek yıl için faiz artışlarını öngörüyor. BoC, yüksek enerji fiyatları ve pandemi sonrası arz darboğzalarının fiyatları yukarı çekmeye devam ettiğine dikkat çekiyor. Enflasyon beklentilerinin ve işgücü maliyetlerinin yakından izlenmesi gerektiğine vurgu yapıyor.
Degussa Baş Ekonomisti’nin Altın Yorumları
Kanada dolarındaki fiyatlamalar sonrasında, altın yaklaşık %1 değer kaybetti. ABD’deki para politikası değişiklikleri, fiyatların 1.800 doların altında seyretmesine neden oldu. Ancak, fiyatlar henüz 1.750 dolar seviyesinin üzerinde güçlü bir destek buluyor. Birçok uzman, artan enflasyon ve devlet borcunun yükselmesiyle, altının yükseliş trendini sürdürebileceğine inanıyor.
Degussa Baş Ekonomisti Thorsten Polleit, yakın zamanda yayınlanan raporunda, ABD ekonomisinin yüksek borç yükü ve artan faiz oranlarının, küresel ekonomik sisteme ciddi zararlar verebileceğine işaret ediyor. Faiz artışlarının, piyasalarda büyük çaplı bir sarsıntıya yol açabileceği uyarısında bulunan Polleit, ayrıca yükselen enflasyonun reel faizleri düşürdüğünü ve bunun altın için olumlu bir ortam yarattığını belirtiyor. Ancak, FED’in nasıl bir politika izleyeceği konusunda beklentilerin netleşmesini beklemek gerektiğine vurgu yapıyor.
“Enflasyon Baskılarının Kalıcı Olması, Altının Parlama Eğiliminde Olduğu Bir Ortam Yaratıyor”
Radisson Mining Resources CEO’su Rahul Paul’a göre, enflasyonun kalıcı olması, altın fiyatlarını daha da yukarı taşıyabilir. Paul, sektördeki gelişmeleri ve ekonomik göstergeleri şu şekilde özetliyor: ABD’de enflasyon oranı 13 yılın zirvesinde. Geleneksel olarak, Fed enflasyonu kontrol altına almak için faiz oranlarını artırır. Ancak, hükümetin toplam borcu 29 trilyon dolara yaklaştığı için, bu artışlar oldukça zor hale geliyor. Artan borçlar ve yüksek enflasyon, faiz artışını engelleyen en büyük engeller olarak ön plana çıkıyor.
Paul, enflasyonun kalıcı hale gelmesi ve faizlerin yükselmemesi durumunda, altının parlama eğiliminde olmaya devam edeceğini söylüyor. Ayrıca, geçen yıl büyük ölçekli birleşme ve satın alma işlemlerinin yaşandığını belirtiyor: Yamana’nın Monarch, Eldorado Gold’un QMX, Evolution Mining’in Battle North ve Premier Gold’un satın alınması gibi önemli işlemler gerçekleşti. Bu trendin, önümüzdeki yıllarda da hız kazanacağı öngörülüyor.
