Altın Fiyatlarında Yeniden Ralli ve Piyasa Beklentileri
Altın piyasası, tekrar 1.800 dolar seviyesinin hemen üzerinde hareket ederek dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Piyasa uzmanları, özellikle Federal Rezerv’in olası faiz artışlarına ilişkin beklentilerini yeniden şekillendirmesiyle birlikte, altının değer kazanma potansiyelinin güçlendiğini düşünüyor. Neils Christensen gibi analistler, piyasalarda yeni bir ivme yakalanabileceğine ve bunun altın fiyatlarını daha da yukarılara taşıyabileceğine işaret ediyorlar.
Analistlere göre, Federal Rezerv Başkanı Jerome Powell’ın yaptığı açıklamalar, piyasalar açısından oldukça önemli. Powell, Çarşamba günü yaptığı konuşmada, merkez bankasının bilanço küçültme sürecine başlamasına rağmen, yakın zamanda faiz artırımı planlamadığını net bir şekilde dile getirdi. Bu açıklama, piyasalarda faiz artışlarına ilişkin endişeleri hafifletirken, altına olan talebi artırdı. Ayrıca, Powell’ın sözleriyle, merkez bankasının faiz artışları ve bilanço küçültme politikalarının birbirinden bağımsız olduğunu vurgulaması, piyasalarda yeni bir denge arayışına neden oldu.
Fed’in Tapering Kararları ve Altın Fiyatlarına Etkisi
Fed’in aylık tahvil alımlarını azaltma kararı, Haziran ayından bu yana piyasalarda tartışma konusu olmuştu. Merkez bankası, bu tapering sürecini 2022 ortasına kadar tamamlamayı planlıyor. Ancak, bu kararın ardından Powell, faiz oranlarının yakın zamanda artırılmayacağını belirterek, piyasa beklentilerini şekillendirmeye devam etti. Powell’ın açıklamalarında, işgücü piyasasının daha da güçlenmesini görmek istedikleri ve faizleri erken artırmak gibi bir planlarının olmadığını ifade etmesi, piyasa katılımcıları tarafından olumlu karşılandı.
Neils Christensen, bu gelişmeler ışığında, Fed’in faiz artırımlarını ertelemeye devam edeceği öngörüsünde bulunuyor. Ancak, piyasa analistleri, 2022 yılının Haziran ayına kadar faiz artışlarının fiyatlandığını belirtiyor. Bu noktada, Altın fiyatlarının yeniden 1.800 dolar seviyesinin üzerine çıkması için beklenenden farklı gelişmelerin yaşanması gerektiğine dikkat çekiliyor.
Altın ve Enflasyon İlişkisi ile Yatırımcıların Tavrı
Stratejistler arasında, altının enflasyona karşı korunma amacıyla daha çekici hale geldiği görüşü giderek güçleniyor. George Milling Stanley, özellikle hisse senedi piyasalarının rekor seviyelerde seyretmeye devam etmesiyle, altının portföylerde daha fazla yer almaya başlayacağını öngörüyor. Piyasalardaki yüksek risk iştahı ve reel ekonominin beklentilerin gerisinde kalması, altına olan ilgiyi artırıyor.
Stanley’e göre, küçük çaplı bir düzeltme veya geri çekilme, altının tekrar ön plana çıkmasını sağlayacak. Ayrıca, enflasyonun yüksek seviyelerde seyretmesi ve bunun sürdürülebilir olması durumunda, altının yılda %15-16 civarında değer kazanma potansiyeli olduğunu düşünüyor. Yüksek enflasyon dönemlerinde, altın fiyatlarının bu seviyelere ulaşmasının birkaç yıl alabileceğine işaret eden stratejist, 1970’lerin sonunda yaşanan enflasyonist ortamı örnek gösteriyor. O dönemde, enflasyonun birkaç yıl boyunca yüksek seyretmesiyle birlikte, altın fiyatları önemli ölçüde değer kazandı.
Stanley, açıklamasında şu görüşleri dile getiriyor: “Eğer enflasyon, dört aydan uzun süre %15’in üzerinde kalırsa, o zaman altın fiyatlarının da yılda %16’ya ulaşması mümkün olabilir. Bu, yüksek enflasyonun devam etmesiyle birlikte, altının değerini artırma potansiyelinin bir göstergesidir”. Bu nedenle, piyasalarda enflasyonun kontrol altına alınması ve kalıcı yüksek seviyelerde seyretmesi, altın için önemli bir motivasyon kaynağı olmaya devam ediyor.