Yatırımcıların İyimserliği ve Piyasa Durumu
Hisse senedi piyasalarının yeni rekor seviyelere yükselmesi ve tahvil getirilerinin %1,5 seviyesini aşmasıyla birlikte, yatırımcılar ekonomik toparlanmanın gerçekten de güçlü ve sürdürülebilir olduğuna inanıyor. Bu durum, piyasalarda oldukça olumlu bir hava yaratırken, uzmanlar ise bu iyimserliğin altında yatan dinamikleri dikkatle analiz ediyor. Rob Haworth, U.S. Bank Wealth Management’te kıdemli yatırım stratejisti olarak yaptığı açıklamalarda, piyasa hareketlerinin beklentilerden daha hızlı bir ekonomik iyileşmeye işaret ettiğini ve bunun altın fiyatları açısından olumlu sinyaller verdiğini belirtiyor.
Ekonomik İyileşme ve Enflasyon Beklentileri
Haworth, özellikle aşı çalışmalarının hız kazanması ve ekonomik aktivitenin yeniden canlanmasıyla ilgili gelişmelerin piyasada güveni artırdığını vurguluyor. Ancak, piyasalarda oluşan bu olumlu hava, herhangi bir olumsuz gelişme veya yeni kısıtlamaların devreye girmesiyle hızla değişebilir. Ona göre, piyasa beklentileri, Eylül ayına kadar ekonomik yeniden açılımın tamamlanacağı ve enflasyonun yükseleceği yönünde güçlü bir inanç taşıyor.
Altın Fiyatları ve Kısa Vadeli Perspektif
Rob Haworth, altının uzun vadeli bir yatırım olarak cazip kalmaya devam ettiğini ancak yakın vadede artış potansiyelinin sınırlı olabileceğine dikkat çekiyor. Şirketlerinin tahminlerine göre, altın fiyatlarının şu anki seviyeleri adil değerin sadece biraz altında bulunuyor ve bu nedenle kazançların 2021 yılının geri kalanında fazla büyümeyebileceğine işaret ediyor. Aynı zamanda, baz metaller ve petrol gibi döngüsel emtialara yönelmenin, enflasyon risklerine karşı daha iyi kısa vadeli koruma sağlayabileceğini düşünüyor.
Döngüsel Emtiaların Yükselişi ve Talep Dinamikleri
Bakır ve petrol gibi emtialar, 2021 boyunca dikkat çekici performans sergileyerek yatırımcıların ilgisini çekiyor. Bakır fiyatları, yaklaşık 10 yılın en yüksek seviyelerine ulaşmış durumda ve 4 dolar seviyesini aşmış bulunuyor. Bu yükseliş, küresel ekonominin yeniden açılması, yenilenebilir enerji projelerinin artması ve elektrikli araçlara olan talebin yükselmesiyle yakından bağlantılı. Ekonomistler, arzın sınırlı olması ve madencilik faaliyetlerinin düşük seviyelerde devam etmesi sayesinde, bu trendin yıl sonunda da devam edeceğini öngörüyorlar. Haworth, bu durumun, enflasyonun daha yüksek sürprizlerle karşılaşabileceği ve döngüsel talebin yönlendirdiği artışların devam edeceği yönünde görüşlerini paylaşıyor:
- Yılın ikinci yarısında, enflasyonun beklenenden daha yüksek olabileceği ihtimali, döngüsel emtiaların fiyatlarını destekliyor.
- Bu gelişmeler, emtia piyasalarının daha fazla hareketlenmesine yol açabilir.
Altının Geleceği ve Fed’in Piyasa Politikası
Rob Haworth, altın fiyatlarının yönünün, Fed’in mevcut piyasa koşullarına nasıl tepki vereceğine bağlı olduğunu belirtiyor. Eğer Fed, ekonomiyi destekleme amaçlı politikalarını sürdürüyor ve devreye girmeden tahvil getirileri yükseliyorsa, altın için pozitif bir ortam oluşabilir. Ayrıca, altının gerçekten değer kazanması için, enflasyonun 1970’lerde olduğu gibi çift haneli oranlara ulaşması gerektiğini söylüyor. Ancak, şu anki ekonomik göstergelerin bu seviyelere ulaşmadığını ve enflasyonun bu yıl artmasının muhtemel olsa da, geçmişteki gibi aşırı yükselişlerin gerçekleşmediğini ekliyor.
Enflasyon ve Altın İlişkisi
Haworth, enflasyon baskılarının kalıcı olmadığını ve ücret artışlarının fiyatlar kadar hızlı olmadığını vurguluyor. 1970’lerde fiyatlar yükseldikçe ücretlerin de arttığını ifade eden Haworth, günümüzde ise ücretlerin enflasyonla paralel hareket etmediğine dikkat çekiyor. Bu durumun, talebin zamanla düşmesine ve fiyatların aşağı yönlü hareket etmesine neden olabileceğini belirtiyor. Ayrıca, altının genellikle enflasyon koruması olarak düşünülmesine rağmen, kısa vadede döngüsel emtialarla yüksek korelasyon gösterdiğini ekliyor.