Savaşın Uluslararası Ekonomiye Yansımaları ve Altın Fiyatlarındaki Güncel Durum
Doğu Avrupa’da devam eden savaşın etkileri, sadece bölgesel değil, küresel ekonomi üzerinde de derin izler bırakmaya devam ediyor. Haftanın başında Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından yapılan açıklamada, savaşın dünya genelinde ekonomik büyüme beklentilerini olumsuz yönde etkileyebileceği ve enflasyon oranlarını artırabileceği uyarısı yapıldı. Bu gelişmelerle birlikte, altın fiyatlarında hafif bir düşüş yaşanmış olsa da, uzmanlar altını portföylerde tutmanın avantajlarını vurgulamaya devam ediyor.
Uzmanlardan Altına Uzun Vadeli Yatırım Tavsiyesi
IMF’nin küresel ekonomik projeksiyonlarda yaptığı bu olumsuz açıklamalar sonrası, piyasalarda belirsizlik artarken, birçok yatırım uzmanı ve stratejist, altına uzun vadeli yatırım yapılmasının akıllıca olacağını belirtiyor. Invesco’nun kıdemli yatırım stratejisti Kristina Hooper, bu konuda yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Gelecekte hangi jeopolitik olayların patlak vereceğini veya enflasyonun ne zaman yükselebileceğini tam olarak kestiremiyoruz. Bu nedenle, emtia gibi değerli metallere ve özellikle altına yatırım yapmak, riskleri azaltmak açısından mantıklı bir tercih olabilir.”
Birçok analist, yükselen enflasyonun, yatırımcıların portföylerini koruma amacıyla altını tercih etmesinde önemli bir faktör olduğunu vurguluyor. Ayrıca, bazı uzmanlar, portföylerde yüzde 10 ila yüzde 15 arasında altın pozisyonu bulundurmayı öneriyorlar. Altın fiyatlarındaki yükseliş eğilimine ek olarak, Federal Reserve’in (FED) net ve kararlı bir para politikası planı açıklaması da yatırımcıların dikkatini çekiyor. Geleneksel olarak, altının yeni bir sıkılaşma döngüsü öncesinde zayıf performans gösterdiği bilinse de, bu döngü yol gösterici olduktan sonra fiyatların daha da yükseldiği gözlemleniyor.
Enflasyon ve Altın Fiyatları Arasındaki Güçlü Bağlantı
Neils Christensen’in Kitco’ya yaptığı açıklamada da altın piyasasının temel gücünün enflasyonla yakından ilişkili olduğu vurgulandı. Kriptokoin.com olarak daha önce de belirttiğimiz üzere, FED bu yıl içerisinde faiz oranlarını toplamda yedi kez artırmayı planlıyor. Bununla birlikte, altının ons fiyatı 1.900 dolar seviyesinin üzerinde tutunmayı başarıyor. Enflasyon oranlarındaki artış, altının FED’in yeni sıkılaştırma döngüsüne dayanabilmesinin en önemli nedenlerinden biri olarak gösteriliyor. Son TÜFE verileri, yıllık enflasyonun Şubat ayında yüzde 7.9 artış gösterdiğini ortaya koydu.
State Street Global Advisors’ın kıdemli altın stratejisti George Milling-Stanley, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Eğer FED faiz oranlarını yıl sonunda yüzde 1.75 seviyesine çıkarma planını uygularsa, faiz oranları yıl sonunda yüzde 2’nin altında kalacak. Bu durumda, piyasalar fazla endişe duyacak bir şey olmadığını düşünüyor. Nisan ayından itibaren, önümüzdeki dokuz ay boyunca ne olacağını net bir şekilde görebildiğimizden, enflasyon rakamlarına daha yakından odaklanacağız.”
