Dünya Altın Raporu 2023: Merkez Bankalarının Altına Yönelik Artan İlgi ve Gelecek Perspektifi
Dünya Altın Konseyi (WGC) 2023 Yıllık Araştırmasını Açıkladı
Uluslararası Altın Konseyi (WGC), 2023 yılına ilişkin önemli bir rapor yayımlayarak, küresel merkez bankalarının altın rezervlerine olan ilgisinin devam ettiğini ve artarak sürdüğünü ortaya koydu. Bu rapor, finans dünyasında altına olan güvenin sürdüğünü ve merkez bankalarının portföylerini çeşitlendirmek adına altını stratejik bir varlık olarak görmeye devam ettiğini gösteriyor. Ayrıca, 2022 yılında da merkez bankalarının altın alımlarını artırma eğilimi devam etti ve uzmanlar, bu trendin 2023 yılında da devam edeceği öngörüsünde bulunuyorlar.
Merkez Bankalarının Altın Satın Alma Nedenleri
WGC’nin yaptığı anket sonuçları, 57 merkez bankasının katılımıyla gerçekleşti ve katılımcıların %25’i önümüzdeki 12 aylık dönemde altın rezervlerini artırmayı planladıklarını açıkladı. 2021 yılında ise, katılımcıların sadece %21’i altın alımlarını artırmayı düşünüyordu. Bu artış, küresel ekonomik belirsizlikler ve finansal istikrarsızlık endişelerinin giderek arttığını gösteriyor. Ayrıca, rapor, özellikle uluslararası finans sisteminde beklenen değişiklikler ve rezerv para ekonomilerinde ortaya çıkan artan risklerin merkez bankalarının altına yönelmesine neden olduğunu belirtiyor. Bu durum, ülkelerin ekonomik ve jeopolitik risklere karşı kendilerini koruma amaçlı yaptığı stratejik altın alımlarını işaret ediyor.
Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ekonomilerde Altın Talebi
WGC’nin raporu, gelişmiş ülkelerdeki merkez bankaları ile yükselen piyasa ve gelişmekte olan ekonomilerdeki (EMDE) merkez bankaları arasında önemli bir ayrım yapıyor. Anket sonuçlarına göre, satın almak isteyen merkez bankalarının %25’i EMDE ülkelerinden geliyor ve toplamda, EMDE merkez bankalarının %80’i, önümüzdeki yıl altın rezervlerini artırmayı planlıyor. Bu veriler, özellikle gelişmekte olan ekonomilerin, küresel finansal istikrarsızlık ve jeopolitik riskler karşısında altına olan güvenlerinin arttığını gösteriyor. Rapor, bu durumun, merkez bankalarının altını riskleri azaltıcı ve portföy yönetiminde daha stratejik bir araç olarak görmesine neden olduğunu vurguluyor.
Merkez Bankaları Neden Altın Tutuyor?
Merkez bankalarının altını elinde tutma nedenleri arasında en öne çıkan faktör, tarihsel olarak altının güvenli liman ve enflasyon koruma aracı olarak görülmesi. Geçen yıl, merkez bankaları büyük ölçüde altına yatırım yaparken, bu gerekçe ikinci sıraya gerilemiş olsa da, altına olan güven devam ediyor. Ek olarak, uzun vadeli değer ve enflasyon karşıtı koruma sağladığı, temerrüt riskinden bağımsız olması ve portföy çeşitlendirmesi açısından avantajları ile merkez bankalarının tercihi olmaya devam ediyor. Analistler, bu trendin, daha zorlu ekonomik ve jeopolitik ortamlar nedeniyle güçlenerek sürdürüleceğini öngörüyorlar. Bu ortamda, altının güvenli liman ve enflasyon koruma özellikleri, merkez bankalarının güvenini artırmaya devam ediyor.
Altın Fiyatları ve Uzun Vadeli Görünüm
Uzman piyasa analistleri, altın piyasasının kısa vadede üç haftalık bir beklenti ve dar bir aralıkta hareket ettiğini belirtiyorlar. Bu dönemde, yatırımcılar, gelecek haftaki Federal Rezerv toplantısına ve olası faiz kararlarına odaklanmış durumda. Rhona O’Connell, StoneX’in kıdemli analisti, piyasalardaki belirsizliklere dikkat çekerek, “Gelecek hafta yapılacak FED toplantısı ve açıklamaları, altın fiyatlarının yönünü belirleyecek önemli bir dönüm noktası olacak. Yatırımcıların, piyasaların tepkilerini dikkatle izlemeleri gerekiyor.” diyor. Şu an altın fiyatları 1.850 dolar seviyelerinde stabil kalırken, piyasa beklentileri, faiz oranlarının yıl sonunda %3,50 seviyesine ulaşacağı yönünde. Ancak, yüksek enflasyon ve sürdürülebilir reel faiz oranları olmadan, altının uzun vadeli görünümünde belirsizlikler devam ediyor.
FED’in Para Politikası ve Altın Üzerindeki Etkisi
ABD Merkez Bankası’nın agresif faiz artırımlarına devam etmesi, ekonomik ortamı sıkılaştırırken, altın fiyatlarını doğrudan etkiliyor. Fed’in bilanço küçültme planı, piyasada tahvil faizlerini tetikleyerek, altına olan talebi şekillendiriyor. Sıkılaştırma adımları, tahvil faizlerine canlılık getiriyor ve piyasalarda faiz oranlarının beklentilerden daha az agresif olabileceğine dair umutlar doğuyor. Analistler, temel finansal parametrelerin altını desteklemeye devam ettiğini, ancak profesyonel piyasaların henüz net bir yön belirlemediğini söylüyorlar. Kriptokoin.com’un da bildirdiği gibi, bu ay Fed bilançosunu 47,5 milyar dolar azaltmaya başladı ve Eylül ayına kadar toplamda 95 milyar dolar küçültmeyi hedefliyor. Bu politika, tahvil faizlerini artırırken, altının uzun vadeli görünümünü şekillendiren en önemli faktörler arasında yer alıyor.
Altın ETF’lerine Yoğun İlgi ve Piyasa Gelişmeleri
City Index’in kıdemli analisti Matt Simpson, son dönemde altın ETF’lerine olan girişlerin bir ay içinde en yüksek seviyeye ulaştığını belirterek, “Altın ETF akışlarındaki bu güçlü artış, yatırımcıların güveninin yeniden yeşermesine işaret ediyor. Bu, piyasalarda pozitif bir gelişme olarak görülüyor.” şeklinde görüş belirtiyor. Simpson, ayrıca, 1.848 dolar seviyesinde destek bulan altının, daha yüksek dipler yapmasıyla birlikte 1.850 dolar civarında istikrar kazandığını söylüyor. Bu arada, Cuma günü açıklanacak ve ekonomistlerin %8,3 oranında enflasyon beklediği ABD TÜFE verileri, önümüzdeki dönemde piyasalarda önemli bir hareketlilik yaratabilir. Uzmanlar, verilerin, faiz politikaları ve altın fiyatları üzerinde belirleyici olacağını söylüyorlar.
Belirsizlik ve Altın Fiyatlarındaki Dalgalanma
SPDR Gold Trust, dünyanın en büyük altın destekli borsa yatırım fonu, hisse senetlerinin Salı günü 1.063,06 tondan Çarşamba günü %0,2 artışla 1.065,39 tona yükseldi. Uzmanlar, “Şu anda altın fiyatı, belirsizlik nedeniyle bir aralıkta seyrediyor. Ancak, eğilim Nisan ayından beri düşüş yönünde” diyerek, en büyük sorunlarından birinin, yükselen faiz ortamında altının getiri sağlayamaması olduğunu belirtiyorlar. Bu durum, altının yatırımcılar ve merkez bankaları nezdinde güvenilirliğini sınarken, uzun vadeli perspektiflerde dikkat edilmesi gereken önemli bir göstergedir.
