Dünya Ekonomik Forumu’nun Küreselleşme Raporu
Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) öncü raporuna göre, küreselleşme eğilimi çözülmeye devam ediyor. Artan jeopolitik gerilimler ve istikrarsızlık, bu durumu kritik bir noktaya taşıyor. Analistler, WEF’in son bulgularında açıklanan ortamın, altın için önemini vurguluyor. Bu ortamın, altının güvenli liman varlığı ve portföy çeşitlendirme aracı olarak rolünü destekleyeceğini öne sürüyorlar.
Dikkat: Küresel İşbirliği Durağanlaşıyor!
WEF’in bu hafta yayınladığı Küresel İşbirliği Barometresi, küresel işbirliğinin “durağanlaştığı” uyarısını yapıyor. Rapor, bu düşüşü son yedi yılda Barometre’nin “barış ve güvenlik” ayağındaki önemli erozyona bağlıyor. WEF analistleri, artan jeopolitik gerilimlerin ve yoğunlaşan rekabetin kolektif güvenliğe zarar verdiğini vurguluyor. Orta Doğu, Ukrayna ve Sudan gibi bölgelerdeki olayların etkisiyle çatışmalar ve bunun sonucunda ortaya çıkan insani krizler ise geçtiğimiz yıl rekor seviyelere ulaştı. WEF Başkanı ve CEO’su Børge Brende, şu açıklamayı yapıyor:
Küreselleşmeyi Canlandırmanın Önündeki Güçlükler
Analistler, özellikle yeni ABD Başkanı’nın “Önce Amerika” politikalarını savunmaya devam etmesi nedeniyle, küreselleşme eğiliminin yeniden canlanması ihtimaline şüpheyle yaklaşıyor. WEF’in raporunu yayınladığı gün, Donald Trump bir basın toplantısı sırasında tartışmalı açıklamalar yaptı. Bu bağlamda Trump, Kanada’yı ilhak etmek için ekonomik güç kullanma olasılığını öne sürdü. Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere Trump, “Kanada’yı temelde koruyoruz. Kanada’ya bakmak için yılda yüz milyarlarca dolar harcıyoruz. Ticaret açıklarından kaybediyoruz.” dedi. Grönland ve Panama Kanalı için de benzer stratejileri ima etti. Trump, “İnsanlar gerçekten Danimarka’nın [Grönland] üzerinde herhangi bir yasal hakkı olup olmadığını bile bilmiyor. Ama eğer varsa, bundan vazgeçmeleri gerekiyor. Çünkü ulusal güvenlik için buna ihtiyacımız var. Bu özgür dünya için – ben özgür dünyayı korumaktan bahsediyorum.” şeklinde konuştu. Trump ayrıca Meksika Körfezi’nin adının “Amerika Körfezi” olarak değiştirilmesini önerdi.
Küreselleşmeyi Canlandırmanın Önündeki Güçlükler” />
Jeopolitik İstikrarsızlığın Ortasında Altın Bir Sığınak!
The Bear Traps Report Makro Stratejisti Craig Shapiro, dünyanın yeni bir küresel düzene geçmekte olduğunu belirtiyor. Shapiro, “Eski sistem ölüyor ve yeni bir sistem ortaya çıkacak. Muhtemelen daha merkantilist, çok taraflı ve tarafsız bir rezerv yerleşim varlığı olarak altın merkezli” diye yazdı. Emtia analistleri, gelişen çok kutuplu dünyanın 2025 yılına kadar altın fiyatlarını destekleyeceği konusunda hemfikir. Capitalight Research Araştırma Başkanı Chantelle Schieven, artan jeopolitik belirsizliğe atıf yaparak altının yılın ikinci yarısında 3.000 doları aşacağını öngörüyor. Piyasaların, Trump’ın işlemsel ve daha geniş müzakerelerin bir parçası olarak nitelendirdiği politika önerilerini değerlendirmeye devam ettiğini de sözlerine ekliyor. Schieven, “Şu anda ‘bekle ve gör’ modundayız. Bu tekliflerin olasılığını ve etkisini belirlemeye çalışıyoruz. Bilinmeyen en büyük şey, bu politikalardan bazılarını ne kadar agresif bir şekilde uygulayacağı.” diyor.
Altın, Çok Kutlu Bir Dünyada En Cazip Varlık!
Sprott Inc. şirketinin Yönetici Ortağı Ryan McIntyre, jeopolitik belirsizliğin aşırı değerlenmiş hisse senedi piyasaları üzerinde baskı yaratması nedeniyle altın için yükseliş görünümünü ifade ediyor. Bu bağlamda McIntyre, şu değerlendirmeyi yapıyor:
- “Küresel borç seviyeleri tarihi zirvelerdeyken, altın çok kutuplu bir dünyada en cazip varlık olmaya devam ediyor.”
- “Uzun vadeli jeopolitik belirsizlik, kısa vadeli fiyat dalgalanmalarından daha ağır basarak altını güvenli bir liman varlığı olarak desteklemeye devam edecek.”