Fed’in Sıkılaştırma Döngüsünde Kritik Eşik: 28 Yılın En Agresif Faiz Artışına Doğru

Federal Rezerv, 28 yılın en sert ve agresif sıkılaştırma döngüsünü başlatmaya oldukça yakın. Merkezi bankanın Çarşamba günü gerçekleştireceği faiz artırımı, büyük olasılıkla 50 baz puanlık bir artış olacak.

Yine de, piyasalar ve finansal analistler için en büyük soru, Fed’in faiz oranlarını ne kadar daha yükselteceği ve bu durumun altın fiyatları ve piyasa genelinde nasıl bir etki yaratacağı yönünde. Uzmanlar, bu karar öncesinde piyasalarda yaşanacak hareketliliğin ve olası sonuçların yakından takip edildiğini belirtiyorlar.

Colin Cieszynski: Fed, Eğrinin Çok Gerisinde Kaldı ve Kendini Köşeye Sıkıştırdı

Piyasalar, Çarşamba günü gerçekleştirilecek yüzde 50’lik faiz artışını neredeyse kesin gözüyle beklerken, bazı ekonomistler ve piyasa analistleri bu konuda hâlâ derin bir belirsizlik olduğunu öne sürüyor. Hatta, Federal Rezerv’in 75 baz puanlık ani ve agresif bir hareket yapabileceği yönünde spekülasyonlar da mevcut.

Özellikle, CME Fed Watch Aracı, faiz oranlarının Haziran ayına gelindiğinde yaklaşık %100 olasılıkla 75 baz puanlık bir artışa işaret ediyor. Brothers Harriman’ın küresel para birimi stratejisti Win Thin, piyasalarda faiz oranlarının yıl sonuna kadar yaklaşık %3,25 seviyesine yükseleceğine dair güçlü beklentilerin olduğunu ifade ediyor.

Faiz oranlarındaki bu sert artışın yanı sıra, Federal Rezerv’in bilançosunu aylık yaklaşık 95 milyar dolar azaltma planı da gündemde. Bazı ekonomistlere göre, Fed’in faiz politikalarındaki agresif duruşu, piyasa beklentilerinden daha fazla öne çıkmakta ve merkez bankasının bu hızlı hareketi, ekonomik görünüm üzerinde ciddi etkiler yaratabilir.

Tarihsel Perspektif: Altın Fiyatlarındaki Düşüş Eğilimi

Kıymetli metaller piyasası, diğer finansal araçlara kıyasla daha istikrarlı bir seyir izlerken, Fed’in Çarşamba günü açıklanacak para politikası kararına hazırlık sürecinde önemli bir oynaklık yaşandı. Geçen ay altın fiyatları yaklaşık %2’lik bir kayıp yaşadı ve fiyatların 2000 dolar seviyesinin altında kalmaya devam etmesi bekleniyor.

Kriptokoin.com kaynaklı haberlerde de belirtildiği üzere, altın fiyatları Pazartesi günü, yatırımcıların Fed’in para politikası kararını beklerken, kısa vadeli kazançlarını realize etmeleriyle 2,5 ayın en düşük seviyesine geriledi. Tarihsel açıdan bakıldığında, altın, ABD merkez bankalarının sıkılaştırma döngüsünün başlangıcında uzun vadeli düşük seviyeler gösterme eğiliminde olmuştur.

“Altın İçin Güçlü İtici Güçler: Risk İştahı ve Kredi Marjları”

Birçok uzman, Fed’in agresif sıkılaştırma politikasının stagflasyon ve hatta resesyon risklerini artırdığını ve bunun altını önemli bir risk ve enflasyon koruma aracı haline getirdiğini savunuyor. Quant Insight’ın analitik başkanı Huw Roberts, altının mevcut piyasa ortamında düşük değerli bir güvenli liman olduğunu belirtiyor ve şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Altının temel itici güçleri, piyasalarda risk iştahı ve kredi genişleme oranlarıdır. Uzun vadeli modeller, altının güvenli liman rolünü ön plana çıkarıyor. Günümüz enflasyon seviyeleri, devlet tahvillerinin risk limanı olma özelliğini zayıflatıyor. Artan belirsizlik ve fiyat baskılarıyla birlikte, altın, ABD Hazineleri’nden daha etkili bir riskten korunma aracı olmaya doğru yol alıyor.”

Sal Guatieri: Ekonomik Dayanıklılık Test Edilebilir

Çok sayıda ekonomist, durgunluk olasığını temel senaryo olarak görmese de, Fed’in faizleri agresif bir şekilde artırmasıyla birlikte bu risklerin yükseldiğine dikkat çekiyor. Bazıları, mevcut sıkılaştırma döngüsü ile 30 yıl öncesinin en agresif dönemleri arasında benzerlikler kuruyor.

BMO Capital Markets kıdemli ekonomisti Sal Guatieri, Fed’in para politikalarının ekonomik açıdan en büyük risk olduğunu vurguluyor ve şu yorumu yapıyor:

“Durgunluk bizim temel varsayımımız değil, ancak yüksek enflasyon ve faiz oranlarının kalıcı hale gelmesi gibi olumsuz senaryolar, ekonomik dayanıklılığı ciddi anlamda sınayabilir.”

ABD GSYİH verileri, 2022’nin ilk çeyreğinde %1,4 daralma göstererek beklentilerin oldukça altında kalmasıyla, ekonomik yavaşlama tehdidi yeniden gündeme geldi. Pek çok ekonomist bu durumu ticaret dengesizliklerine bağlasa da, diğerleri enflasyonun tüketim üzerinde baskı kurmaya devam ettiğini ve bu durumun ekonomik aktiviteyi olumsuz etkileyebileceğini düşünüyor.

Fed’in Yumuşak İniş Yapma İmkanı

CIBC kıdemli ekonomisti Avery Shenfeld, Fed’in para politikasındaki bu zorluğu, bir uçak gemisine jet indirmeye benzetiyor. Enflasyonun kontrol altına alınması ve ekonomiyi resesyona sokmadan durumu dengelemenin anahtar olduğunu belirtiyor.

Yüksek enflasyonun, Fed’in yumuşak bir iniş yapabilme olasılığını şekillendiren en önemli faktör olacağını vurgulayan Shenfeld, faiz artırımlarının hızını ve miktarını dikkatle ayarlayarak, bu hedefe ulaşmanın mümkün olabileceğine inanıyor.

“Enflasyonun Yüksek Seviyede Kalma Olasılığı”

Invesco’nun küresel piyasa stratejisti Kristina Hooper, enflasyonun zirve seviyelerini görmenin, piyasaların genel eğilimi açısından çok da kritik olmadığını söylüyor. En iyi senaryoda, enflasyonun hızla düşerek kontrol altına alınması olası olsa da, bu durumun gerçekçi olmadığını ifade ediyor.

Hooper, beklentilerini şu şekilde özetliyor:

“Enflasyonun bir süre daha yüksek seviyelerde kalmasını bekliyorum. ABD TÜFE endeksinin yıl sonunda yaklaşık %5’in üzerinde olmasını öngörüyorum. Bu durum, Ukrayna’daki savaş ve tedarik zinciri sorunlarının devam etmesi nedeniyle gerçekleşiyor.”

Hükümet ve merkez bankalarının, yüksek enflasyon ortamında agresif politika uygulamalarını sürdüreceği öngörüsü hakim. Hooper, önümüzdeki dört ila altı ay içerisinde Fed’in, piyasalarda kendisini çok geride gördüğü izlenimini düzeltmek adına daha fazla faiz artırımı yapabileceğine inanıyor ve şu sözlerle açıklıyor:

“İlk sıkılaştırma dalgası sonrası, veriler buna imkan tanırsa, Fed’in faiz artışlarını daha ılımlı hale getirmesini bekliyorum.”