Ekonomik tahminleri ve kriz öngörüleriyle tanınan ekonomist Nouriel Roubini, günümüzün en büyük finansal ve jeopolitik tehditlerine dikkat çekiyor. Son açıklamalarında, tüm borç balonlarının ve dünya çapında artan risklerin, Bitcoin gibi dijital varlıklardan çok, geleneksel altına yönelmemizi gerektirdiğini savunuyor. Roubini’ye göre, yakın gelecekte yaşanacak küresel krizler ve mega tehditler, yatırım alışkanlıklarımızı köklü biçimde değiştirecek ve altın bu süreçte en güvenilir liman olmaya devam edecek.
Altına Yatırım ve Beklentiler
Nouriel Roubini, önümüzdeki birkaç yıl içerisinde altının yüksek tek haneli getirilerden düşük çift haneli oranlara ulaşmasını bekliyor. Ona göre, “Önümüzdeki beş yıl içinde, altının yıllık getirisinin yaklaşık %10 civarında olmasını öngörüyorum.” Bu beklentiyle, ons başına fiyatın 3.000 doların üzerine çıkacağı öngörüsünde bulunuyor. Bu artış, yaklaşık %60’lık bir toplam getiriye işaret ediyor. Roubini, bu süreçte dijital varlıklar yerine geleneksel altını tercih ettiğini vurguluyor ve altının güvenli liman statüsünü koruyacağına inanıyor.
Ekonomik ve Jeopolitik Riskler
Roubini, aynı zamanda ekonomide ve uluslararası arenada büyük risklerin kapıda olduğunu belirtiyor. Çin, Rusya, İran ve Kuzey Kore gibi ülkelerin, ‘revizyonist güçler’ olarak ortaya çıktığını ve önümüzdeki yıllarda ABD ve Avrupa’ya karşı üstünlük kurma çabalarının artacağını söylüyor. Özellikle, Tayvan gibi ABD müttefiki bölgeye olası Çin saldırısının, jeopolitik gerilimleri tırmandıracağı uyarısında bulunuyor.
Roubini, “Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in üçüncü kez iktidara gelişinin nedeni, reform yapmak değil, anakara Çin ile Tayvan’ı birleştirmek istiyor olmasıdır” diyerek, Çin’in bölgedeki stratejik planlarını eleştiriyor. Ayrıca, ABD Başkanı Biden’in, Çin’in Tayvan’a yönelik olası saldırılarında doğrudan müdahale edebilecekleri yönündeki açıklamalarını hatırlatarak, böyle bir çatışmanın nükleer savaş riskini taşıdığını ifade ediyor. Eğer ABD, Tayvan’a olan bağlılığından vazgeçerse, uluslararası güvenilirliğinin ciddi anlamda sarsılacağını belirtiyor.
Fed Politikası ve Para Birimi Savaşları
Federal Rezerv’in faiz politikalarına da değinen Roubini, 2022’de enflasyonun yüzde 9,1’e ulaşmasıyla birlikte faiz oranlarını 425 baz puan artırmasının ardından, bu politikanın sürdürülemez olduğunu söylüyor. Ona göre, Fed en az %6’ya yükseltmek zorunda olsa da, bu durumun ciddi bir durgunluk ve borç krizine yol açacağından endişe ediyor. Roubini, Fed’in para politikası döngüsünü muhtemelen değiştireceğini veya durduracağını öngörüyor.
Ancak, bu politikaların enflasyon beklentilerini yükselteceğine ve orta vadede %5 ila %6 seviyelerinde enflasyona neden olacağına inanıyor. Ayrıca, “Cazibe, uzun vadeli devlet borcunun gerçek değerini sabit faiz oranlarıyla silmek olacak. Bu, beklenmedik enflasyon dalgasıyla özel borcun nominal değerini de ortadan kaldırabilir.” şeklinde görüş belirtiyor. Bu durumun, hem kamu hem de özel sektör borçlarını yeniden yapılandırmak için enflasyon vergisinin kullanılacağını işaret ediyor.
“Mega Tehditler” ve Gelecek Tasviri
Roubini’nin kaleme aldığı “Mega Tehditler” isimli kitabında, dünya geleceğine dair on büyük tehdit sıralanıyor. Bunlar arasında borç krizleri, küreselleşmeden uzaklaşma, demografik patlama, iklim felaketleri ve Yapay Zeka gibi teknolojik gelişmeler yer alıyor. Yazar, bu tehditlerin, birlikte daha büyük bir tehlike oluşturduğunu ve çözüm üretirken başka sorunların da ortaya çıkabileceğini vurguluyor.
Örneğin, iklim değişikliğiyle mücadele için büyük yatırımların şart olduğunu belirten Roubini, ancak bu yatırımların yaşam standartlarında ciddi düşüşlere neden olabileceğini de ekliyor. Bu nedenle, sürdürülebilir ve dengeli politikalar geliştirilmesi gerektiğine işaret ediyor.